GENÇ OLANLARIN DEĞİL, EN GENÇ OLANLARIN SİTESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GENÇ OLANLARIN DEĞİL, EN GENÇ OLANLARIN SİTESİ

SANAL ALEMLE GERÇEK DÜNYANIN BİRLEŞTİĞİ NOKTA
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 1.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Erkek Mesaj Sayısı : 279
Yaş : 32
Nerden : ankara
İş/Hobiler : bilgisayar,internet
Lakap : göktuğ
Rep :
1.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Left_bar_bleue0 / 1000 / 1001.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 17/08/08

1.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Empty
MesajKonu: 1.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI   1.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Icon_minitimeC.tesi Ekim 18, 2008 10:30 am

Türkçe, Ural-Altay dil gurubunun Altay koluna dahil bir dildir. Türk'lerin tarihine paralel olarak Türkçe'nin yayıldığı coğrafi alan çok geniştir. Bugünkü Moğolistan'da Karadeniz'in kuzeyinde, Balkanlarda, Doğu Avrupa'da, güneyde Anadolu ve Irak'da, Kuzey Afrika'nın bir bölümünü içine alan geniş bölgede, Türkçe konuşan Türk halkları yaşamaktadır. Bu kadar büyük bir alan içinde konuşulan Türkçe, pek çok lehçe, şive ve ağız farklılıkları göstermektedir. Tarihi gelişimi içinde Türkçe, VIII-XIII. Asırlar arasında Eski Türkçe, XIII-XX. Asırlar arasında Orta Türkçe, XX asırda yeni Türk Yazı Dilleri ana başlıkları altında üç gurupta incelenmektedir. Türkiye Türkçesi, Orta Türkçenin, Batı Türkçesi kolunun günümüzde kullanılan bölümüdür. Batı Türkçesinin ikinci devri olan Osmanlıca (Osmanlı Yazı Dili) İstanbul'un fethinden Osmanlı İmparatorluğunun sonuna kadar XV-XX. asırlar arasında devam eden yazı dilidir. Bu dönemde, Arapça ve Farsça unsurlar Türkçeyi büyük ölçüde istila etmiş, Osmanlı yazı dili. Üç dilden oluşan yapma bir dil haline gelmiştir. Beş asır süren Osmanlıca döneminde Türkçe kendi tabii gelişmesini sürdürememiştir. 1908 Meşrutiyetinden sonra Türkiye Türkçesine geçiş hareketinin hazırlıkları 1911'de Selanik'de başlayan "Yeni Lisan" hareketi ile şekillenmişti. Cumhuriyetten sonra 1928'de yapılan Harf İnkılabı ile Arap harfleri terk edilip Latin harflerinin kabulü Türkçenin yabancı unsurlardan kurtarılmasını hızlandırdı. Türk dilini araştırmak ve tabii mecrasında gelişmesine katkıda bulunmak üzere 1932 yılında Türk Dil Kurumu kuruldu. Bu çalışmalarla, bugün Türkiye Türkçesi, yabancı unsurlardan arınmış, tabii mecrasında gelişmeye devam eden edebiyat ve kültür dili olarak yaşamaktadır. Türk Edebiyatı, Türklerin dahil oldukları üç medeniyet ve kültür dairesine paralel olarak üç safhada incelenmektedir. İslamiyetten önceki Türk Edebiyatı, İslamiyetten sonraki Türk Edebiyatı ve Batı tesirindeki Türk Edebiyatı. İslamiyetten önceki Türk Edebiyatı, Türklerin Orta Asyada yaşadıkları devirlerde bütün Türk boyları arasında müşterek ve büyük bölümü ile sözlü olan edebiyattır. Türk dilinin tespit edilebilen en eski yazılı metinleri VII. Asrın sonlarına ve VIII. Asrın ilk yarısına ait olan dikili taşlardır. Bunlar arasında yer alan 732'de Kültigin, 735'de Bilge Kağan, 720'de Tonyukuk adına dikilen Orhun Anıtları gerek muhtevaları, gerekse mükemmel dil ve üsluplarıyla Türk dili ve edebiyatının ve tarihinin şahaserleri arasında yer almaktadır. Bu dönemden günümüze ulaşan Türk destanları arasında Yaratılış, Saka, Oğuz Kağan, Göktürk, Uygur, Manas destanları sayılabilir. XIV. asırda yazıya geçirilen "Dede Korkut Kitabı" destan döneminin hatıralarını saklayan, gerek muhteva gerekse dil ve üslup mükemmeliyeti bakımından Türkçenin şaheserleri arasında yerini daima muhafaza eden çok değerli bir eserdir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://pcalem.yetkin-forum.com
 
1.TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GENÇ OLANLARIN DEĞİL, EN GENÇ OLANLARIN SİTESİ :: VATAN-BAYRAK :: Türkçemiz-
Buraya geçin: